Evlerimizde bizimle beraber aynı hayatı yaşayan paylaşan evcil dostlarımızda da bizlerde olduğu gibi çeşitli sebeplerle bir takım psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Yıllar içinde gözlemlediğim kadarıyla bu tip durumlar ya yanlış yorumlanabiliyor ya da yok sayılabiliyor.
Öncelikle anksiyete (kaygı – endişe durumu) ile saldırganlık arasındaki farkı belirlemek gerekir. Evlerimizde beslediğimiz kedilerde anksiyete en sık görülen davranış bozukluğudur. Sokakta yaşayan, insanlarla daha az ilişkide bulunan kedilerde ise doğal olarak saldırganlık daha yaygındır.
Anksiyete sorunları hem kedi hem de sahibi için oldukça ciddi boyutlara ulaşabilir ve son derece belirgin semptomlarla kendini gösterir.
Kedide Korku, Kedide Anksiyete….
Kedide anksiyetenin temeli çoğu zaman, bir sebeple kedinin korkması, rahatsız olması sebebine dayalıdır. Burda korku ile fobiden de bahsedilebilir. Bu noktada sayısız örnek verilebilir. Ancak doğru olan her zaman olduğu gibi normal dışı durumlarda veteriner hekiminize danışmak ve en güncel bilgiyi duruma göre hekiminizden almak olacaktır. Ben yazımda sizlere genel anlamda bilgi vermeye çalışacağım.
ANKSİYETELİ KEDİYİ TANIMAK
Anksiyetenin belirtileri birden fazladır ve aynı insanda olduğu gibi kedinin kişiliğine göre değişkenlik gösterir. Bir kedide zararsız sayılabilecek bir davranış biçimi, başka bir kedide anksiyete olarak değerlendirilebilir. Genelde sindirim sorunları (ki çoğu zaman beslenme hatalarına dayalıdır), anksiyetenin en yaygın belirtilenlerindendir. Ardından cilt sorunları baş gösterir ve sonucunda kedi özellikle karın altını ve kasık bölgesini kemirir, yalanıp durur ve kıllarda döküntüler başlar. Bazı durumlarda bu yalanma sonucunda yanıklara benzeyen yaralar oluşabilir. Genelde bu ve benzeri davranış biçimleri çeşitli duygusal gerginliklerden kaynaklanır.
Diğer bir belirti de, kedinin kendini hareketsiz (miskin) kılmasıdır, yerinden mecbur olmadıkça kalkmaz, oyun oynamak istemez, saklanır.
Son olarak da kedinin idrarını ve dışkısını, tuvaleti dışında başka yerlere yapması da anksiyetenin başlıca belirtilerinden biridir.
Nadir olarak da saldırganlığın temelinde anksiyete yatabilir, ama bu durum çok enderdir.
Bir takım hastalıklara ve dış etkenlere karşı dayanıksız olması da kedide davranış bozukluğunun belirtisi olabilir.
SEBEPLER
Anksiyeteye neden olan durumlar çeşitlilik gösterir.
Örnek vermek gerekirse;
- Kedinin çevresindeki değişiklikler onu sarsabilir. Değiştirilen ev gibi…
- Eğer kedi sosyal değilse eve ikinci bir kedi veya başka bir hayvanın gelmesi anksiyeteye sebebiyet verebilir.
- Fiziksel şoklar da anksiyeteye sebebiyet verebilir (araba kazası ya da balkondan, pencereden düşmesi gibi), ayıca hiç bir nedeni olmaksızın kediye yapılmış bir şiddet eylemi (sahibinin kediye vurması gibi) de anksiyeteye neden olabilir.
- Geçici veya kalıcı bir terk olayı da son derece etkileyicidir. Sahibinin ölümü, seyahate veya hastaneye gidişi, ya da uzun süredir onunla birlikte yaşayan başka bir hayvanın ölümü veya uzun süreyle yanından ayrılması buna benzer durumlardır.
- Göz ardı edilebilen başka bir sebepte kediyi çok seven ancak onu bir oyuncak gibi gören bir çocuğun veya bir yetişkinin onu aşırı derecede ellemesi, okşaması, sürekli kucağa alması da anksiyetenin kökeni olabilir. Çünkü kedi huzur bulamaz ve çareyi kaçmakta, saklanmakta bulur. Kedinin evin içinde ona özel sığınabileceği kapalı kendini güvende hissedebileceği bir yeri yoksa, anksiyete belirtileri ortaya çıkabilir.
Bütün bu bilgiler ışığında maddelendirmek gerekirse; Anksiyeteli kedi;
- Yemek yemede isteksiz ve fazla seçicidir,
- Sürekli köşe bucak saklanır, kapalı ve dar alanları tercih eder,
- Mecbur olmadıkça hareket etmez,
- Tetiktedir ve hemen kaçar,
- Saldırgan ve agresif olabilir,
- Kendine ve çevresine zarar verebilir,
- Temizliğine özen göstermez,
- Genelde sindirim sorunları gösterir,
- Hastalıklara açıktır.
ANKSİYETEYE SEBEP OLABİLECEK DUYGUSAL DURUMLAR;
- Terk edilme,
- Dövülmüş, travmaya maruz kalınma,
- Sosyalleşmemiş veya sosyalleştirilememişlik,
- Fazlasıyla rahatsız edilinmesi,
- Taşınma ve veya ortam değişikliği,
- Eve hiç tanınmayan bir bireyin kalıcı gelmesi, bir bebeğin doğması,
- Ortama başka bir hayvanın gelmesi,
- Şiddetli travmalar.
Bu ve benzeri durumlarda tedavi ve çözüm hızı sahibin hassasiyeti ile doğru orantılıdır. Burda belirtilen maddelerin bir ya da bir kaçını kedinizde gözlemliyorsanız tavsiyem vakit kaybetmeden veteriner hekiminize danışmanız, onu doğru bilgilendirmeniz ve tavsiyelerine ve tabi uygun gördüğü medikasyona uymanızdır. Çözüm hem kediniz hem de sizin için beraber yaşamayı daha rahat ve huzurlu kılacaktır.