Köpeklerin Kaşıntı Sorunu
Konu üzerinde daha önce durmakla beraber genel algı yanlışlıkları ile sürekli karşılaştığımdan dolayı ve tabi yaz ayları ile birlikte kaşıntı vakalarında görülen ciddi artıştan dolayı bu sık karşılaşılan problemle ilgili genel bir bilgilendirmeyi tekrar yapmak istedim…
Öncelikle kaşıntının tek başına bir hastalık olmadığı gerçeği net bir biçimde anlaşılmalıdır. Kaşıntı çeşitli fizyolojik bozukluklar sebebi ile ortaya çıkan bir semptomdur ve veteriner hekiminiz tarafından gerektiği gibi ve zamanında müdahale edilmezse köpeğinizin gerek bedensel gerekse de psikolojik olarak ciddi sıkıntıya sokabilecek sorunlar teşkil eder.
Kaşıntı semptomunu oluşturan nedenler arasında; hayvanın kanını emmek ya da tüy ve derisini yemek suretiyle deride irritasyona sebep olan ayrıca tükrüklerinde allerjenik madde barındırarak allerjik reaksiyonlara neden olabilen dış parazit etkenlerinden ( pire, kene, bit, sivri sinek ve uyuz etkenleri gibi ) derinin bakteriyel florasını ve fizyolojik yapısını bozabilen hijyen eksikliği, uygun olmayan şampuanla fazla sık yaptırılan banyolar gibi bir köpeğin aslında zaruri ihtiyaçlarından olan temizliğiyle ilgili yapılan hatalar hatta ve hatta köpeğin yaşamını idame ettirebilmesi için gerekli temel faktörlerden beslenmesi ile ilgili yapılan yanlışlıklar sayılabilir.
Bu nedenle tüm bu faktörlerin deride oluşturabileceği hasarı ve bu hasarın oluşum mekanizmasını bilmek ve ona göre gerekli önlemleri almak hayvanımızı bu ciddi sorundan koruyabilmek için çok önemlidir.
Dış parazitler:
Deride kaşıntıya neden olan dış parazit etkenlerinden en önemlileri kuşkusuz pire ve kenelerdir. Pireler ısırıklarıyla deride oluşturdukları irritasyonun haricinde tükrüklerinde barındırdıkları kaşıntı yapıcı enzimler ve allerjenik maddelerle de kaşıntıya neden olurlar.Özellikle pire ısırığına karşı duyarlı olan hayvanlarda tek bir pirenin ısırması dahi ciddi allerjik tepkimelerle sonuçlanacaktır. Keneler ise kaşıntıdan ziyade kan emerek ve taşıdıkları zoonotik olabilen etkenleri köpeklere bulaştırarak irritasyona ve sistemik hastalıklara neden olurlar.
Bu sebeplerden ötürü özellikle yaz aylarında dış parazitlere karşı veteriner hekiminiz tarafından uygun görülen uygulamaların aksatmadan ve düzenli yapılması bir çok problemin daha başlamadan önüne geçer.
Kaşıntıya sebep olabilen diğer parazit etkenleri uyuz ve mantar etkenleridir. Bunlar çok farklı cinslerde olabilirler örneğin uyuz etkenlerinden bazıları kan emerek bazıları ise tüy yiyerek deride tahribat oluştururlar. Uyuz ve mantar etkenleri dış ortamdan veya başka hayvanlardan temas yoluyla bulaşabileceği gibi hayvanın bağışıklık durumu düştüğünde fırsatçı enfeksiyon şeklinde de oluşabilirler. Bu etkenlerden korunmak amacıyla yapılan tek uygulama mantar enfeksiyonları için yapılan aşılamadır bunun haricinde bu etkenlerle mücadelede koruyucu uygulamalardan ziyade tedavi edici uygulamalardan yararlanılmaktadır. Tedavideki önemli bir nokta da bu etkenlerin pirelerin aksine zoonotik oluşlarıdır hayvanlarda enfestasyon oluşturan pirelerin insanlar üzerinde barınamamalarına rağmen aynı durum uyuz ve mantar etkenleri için geçerli değildir, bu etkenler insanlarda da lezyonlar meydana getirebilirler.
Beslenme hataları:
Doğru beslenme köpekler için bir çok problemin önüne geçmede etkili bir yontemdir. Köpekler gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde besin maddelerine farklı oranlarda ihtiyaç duyarlar. Bu besin maddelerinden proteinler hayvanlarda allerjik reaksiyonlara yol açmak suretiyle kaşıntı oluşturduğundan diğerlerine nazaran rasyonda fazlaca dikkatli kullanılması gereken maddelerdir. Köpekler ve tüm canlılar yavruluk dönemlerinde proteinlere yüksek oranda ihtiyaç duyarlar ve aldıkları fazla proteinden zarar görmeyebilirler ancak büyüme döneminden sonra aynı tip beslenme yani fazla proteinli gidaların tüketilmeye devam edilmesi hayvanda allerjik reaksiyonlara yol açar. Özellikle golden retriever ırkı gibi aşırı hassas ve allerjenik ırklarda fazla proteinin yol açtığı olumsuzluklar daha dikkat çekicidir. Bu sebeplerden ötürü biz veteriner hekimler köpekleriniz için özel üretilmiş olan kaliteli mamaların doğru şekilde tüketilmesini tavsiye ederiz. Unutmayın doğru ve düzenli beslenme sadece kaşıntı değil diğer bir çok hastalığın da daha başlamadan önüne geçilmesini sağlar.
Kişisel bakım hataları ve hijyen eksikliği:
Derideki bakteriyel floranın dengesini pek çok faktör bozabilmektedir bunlara; hijyen eksikliği, uygun olmayan şampuan ve temizlik maddelerinin kullanımı örnek gösterilebilir. Sık yaptırılan banyo uygulamalarıyla deri yağlılığının ortadan kaldırılarak derinin aşırı kurumasına ve hatta kepeklenip dökülmesine neden olunabileceği gibi banyo sonrasında veya köpeğin ıslanmasına neden olan durumlardan sonra özellikle Shar Pei gibi kıvrımlı deri yapısına sahip hayvanlarda deri kıvrımları arasında kalan kapalı bölgelerin aşırı nemli kalması bu bölgelerde bakteri ve mantar oluşumuna yol açarak deri florasını ve bütünlüğünü bozabilir. Ayrıca köpeklerde banyo işleminin kesinlikle kendiniz için kullandığınız temizlik ürünleriyle yapılamayacağı bilinmelidir bazı noktalarda bizlerle fizyolojik ortak noktalar taşısalar da deri yapıları bu noktalardan biri değildir. Köpeklerin deri asitliği insanlardan farklı olduğundan onları mutlaka kendi deri ph’larına göre ayarlanmış özel şampuanlarla yıkamanız gerekir.
Ayrıca evlerimizde temizlik için kullandığımız bir takım malzemeler de temas halinde lokal tepkiler oluşturabilir (örneğin çamaşır suyu ile silinen bir yüzeye temas eden köpeğin karnında, bacaklarında allerjik lezyonların oluşması gibi).
Tüm bu sebeplerden dolayı oluşan kaşıntı ve kaşıntının sebebine göre uygun görülen tedavi diğer tüm deri hastalıklarının tedavisi gibi uzun solukludur ve sabır gerektirir. Gerek rutin uygulamaların aksatılmadan yapılması gerekse bakım ve beslenmedeki doğru seçimlerle bu sorunun oluşması engellenebilir. Yapılan hataların düzeltilmesiyle ise var olan bu sorun çözümlendirilebilir. Her zaman belirttiğimiz gibi asla unutmamanız gereken köpeğiniz için size en doğru ve gerekli bilgileri veteriner hekiminizin vereceği ve onun rehberliği doğrultusunda daha bir çok hastalığın önüne daha başlamadan geçeceğiniz olmalıdır. İnsanda olduğu gibi veteriner hekimliğinde de koruyucu hekimlik çok önemlidir ve düzenli kontroller hastalıkların bir çoğunu dostunuzdan uzak tutar…